8 Aralık 2010 Çarşamba

04.12.2010-11.12.2010 RAKI HAFTASI

04.12.2010-11.12.2010 RAKI HAFTASI
YER: KUMKAPI/TOMTOM SOKAK/SAMATYA
ÜCRET: 50.00 TL
"Meksikalıların tekila şenlikleri, Almanların bira festivalleri var. Artık bizim de var" sloganıyla ilk defa 2006 senesinde aralığın ilk haftasında kutlandı ve bu yıl ise 5. yılın şerefine YENİ RAKI sponsorluğunda 3 noktada kutlanacak.... 
4.12.2010-11.12.2010
4 aralık cumartesi günü Kumkapıda başlanacak kutlamalara
10 aralık cuma günü taksim TOMTOM sokakta devam edecek
ve 11 aralık cumartesi günü ise Samatyada son bulacak...

Kumkapı ve Samatya’da fasıl ekibi, halaybaşı ve oryantal dansçılarla geleneksel bir rakı eğlencesi , TomTom Sokak’ta perküsyon ekibinin canlı performansı ve neon dansçılar tüm kutlamalarda ise oryantal performanslardan dilek ağaçlarına, karaoke yarışmalarından grafiti ve karikatürist şovlarına kadar pek çok eğlenceli etkinlik rakı severlerle buluşacak...

Ben 2008 de Çiçek Pasajında yapılmış olan kutlamalara katılmıştım..Bu sene ise 10 aralıkta TOMTOM sokakta olacağım...
TOMTOM SOKAKta uygulanacak program ise şu şekilde...
Dj Hayko'nun akşamın ambiyansına uygun setiyle başlayacak. Saat 21.00 sularında, son dönem Türk müziğinin yükselen değeri olarak kabul edilen ve çıkardığı "Cihan" albümüyle oldukça geniş bir yaş aralığına seslenen Birsen Tezer 'in bu geceye özel ilk kez 10 erbaneler eşliğinde sahne almasıyla renklenecek. Ardından vurmalı çalgı sanatçıları DJ eşliğinde doğaçlama performanslar sergileyerek gecenin sokak etkinliği bölümünü noktalayacak.

Kutlamalarda fix menü uygulaması yapılıyor...
  Peki anlaşmalı restaurantlarda 50.00 TL olan menümüzde neler var....

Salata, 
5 soğuk meze, 
2 ara sıcak, 
mevsim balığı veya kebap,  
meyve veya tatlı,
20cl Yeni Rakı,

Bu sene güzel geçeceğe benziyor..Umarım havalar buna izin verir...
Daha ayrıntılı bilgiyi ise burdan öğrenebilir ve rezervasyonunuzu yaptırabilirsiniz.
İyi eğlenceler....

  




7 Aralık 2010 Salı

KOLPA

Pinhani konseri geldi geçti...
Nasıldı peki derseniz..Pinhaninin performansı düşüktü bana göre..Yada ses düzeni çok kötü olduğu için bize öyle gelmişte olabilir...Fotoğraf çekemedim çünkü profesyonel makinaları Balans'a almıyorlar...Blogumu bile kullandım ama nafile sokturamadım içeri malesef....Pinhani hakkında yinede kötü yorum yapmak istemiyorum eski günlerin hatırına ama gittiğim arkadaşımla hatta ordaki çoğu insanla fikrimiz aynıydı...Arkasından ise KOLPA diye bir grup çıktı...1-2 şarkı dinleyip kaçalım demiştik ama gerçekten ve sonuna kadar mekanda kaldık... İyilerdi yani en azından insanlar eşlik edebildiler ne yalan söliyim!....



Görüşmek üzere...

30 Kasım 2010 Salı

SELAM

Yeni bir düzenleme, güzel bir kategori ile karşınızdayım...
Bundan sonra efendim gidiceğim organizasyonlardan sizleride haberdar ediceğim...
Bunu iki aşamada gerçekleştiriceğiz..
İlk aşama tarih yaklaşmadan kısa bir yayın...
---Gitmek isteyenlerin haberleri olsun diye... 

İkinci aşamada ise gittiğim yerlerden fotoğraf, bir kaç izlenimim ile karşınızda olacağım..  
---Bir dahaki sefere gitmek isteyenlere yol göstersin diye...:):):)
 Geçmiş etkinliklerimi ise gezme-tozma başlığım altında topluca görebileceksiniz...

İlk olarak 04.12.2010..

04.12.2010 PİNHANİ KONSERİ
YER: JOLLY JOKER BALANS / TAKSİM
ÜCRET: 35.00 TL



PİNHANİ...KAVAK YELLERİ dizisinin bu durumda olmasının bana göre en büyük etkeni...PİNHANİ' yi en son yıllar önce yine Balansta dinlemiştim...O günden sonra ne Balansa gidebilme nede PİNHANİ'yi dinleme fırsatı yakalayamadım:):)
Benim için sanırım en başta güzel bir nostalji olacak...Pinhani hala aynı Pinhanimi:) Balans ne durumlarda hepsi birer birer burda masaya yatacak:):)
Görüşmek üzere.....


22 Kasım 2010 Pazartesi

Gittim...Geldim...

 En son nerde kalmıştık?
 Bodrum biletim cebimde, yüzümde ise en şirin gülümsemem ile genel müdürümün kapısını çıtlattım...Hoşbeş konuşmasının arkasından biletimi müdürüme ağzımı açmadan gözlerimde mahçup bakışlarımla kendisine uzattım...Ücretsiz aldığım uzun iznimden sonra tabi yaptığım biraz yüzsüzlük olsada..
Müdür:Uzunmu kalıcaksın yoksa yine? (yanlışlıkla tek gidiş biletimi göstermişim)
Ben: Yoookk müdürüm bayram dönüşü işimin başındayım..Zinde, mutlu, sevecen, istekli

diye saçma sapan uzatırken...
 Müdür: Ee hadi git bakalım:))
  cümlesiyle kaptım biletimi attım kendimi Sabiha Gökçenin kollarına...

Gittim...Geldim..Havalar güzeldi...Keyifli akşam yemekleri..Anılar..Dedikodular...gençliğimizde yaptığımız saçma sapan herşey....
 Teşekkür ederim hayat...

12 Kasım 2010 Cuma

KUPİA HAİN PLANLAR İÇİNDE


Bu akşam 19.30 uçağıyla Bodrum'a gidiyorum...
Güzide şirketim 9 gün olan güzelim bayram tatilini 4 güne indirdi....Ve ben yarın için henüz izin alamadım..
Acaba hiç izin istemeden yarın Bodrum'dan hastalıklı bir sesle telefon açıp 
 "Ben çok kötüyüm iyileşebilirsem öğleden sonra uçarak geleceğimi"mi sölesem?
 Yoksa asil asil iznimi alsammı?
 Yada arkadaşlarıma gelemeyeceğimi söleyip beni topa tatmalarına gözmü yumsam?
 Yada uçağımımı kaçırsam yanlışlıkla?
Ooofffffff 
Ne yapsam ne etsem?

8 Kasım 2010 Pazartesi

FOTOĞRAF + ÖZLEM= MUTLULUK

  
İtalya'da uzun zamandır yapamadığım, sevdiğim bir sürü şeyi yapabilme fırsatım oldu..Fotoğraf çekmeyi gerçekten özlemişim...













5 Kasım 2010 Cuma

Tencere

 Başlığa tencere yazınca herzaman beni gülderen bir anımı hatırladım..
 Annem birgün eve elinde kocaman bir paketle gelmişti...Hediye paketini nasıl açtığımı hatırlamıyorum...Bir sürü minik plastik tencere, kaşıklar, ocak ....yemek yapabilmem için herşey:)) Hemen başladım yemekleri yapmaya...Ama hepsi hayaliydi hiç memnun etmedi beni...Hayali soğan doğrardım, hayali salçamdan alırdım karıştırırdım...Ama hayalimden bir ocak yaratmamışım kendime..Hazırladığım yemekleri gidip elektrik sobasının üstüne koyunca olanlar olmuştu işte...Bütün tencerelerim bir saniyede erimiş ortalık duman olmuştu://
 Ben ise sadece...
 "Yemeklerimin dibi tutmuştu...Ne olacaktı şimdi akşama:))"
 diye üzülüyordum...

  Bu arada benim bu tencerelerle ne kadar çok anım varmış yaa...Umarım evlendikten sonra gerçek dip tutturma hikayelerimi anlatmam sizlere:))

 İşte gerçek  yemekler yapabileceğim tencerelerim....
  HİSAR PLATİN 5 PARÇA TENCERE SETİ

  Fiyatı 450.00 TL ....

  Pilavlarım için ise teflon yerine sağlıklı olsun duygusuyla Moneta'nın seramik tencerelerini tercih ettim...


Bir tane misafirlerimiz için 28 cm
Bir tane günlük için 24 cm alarak pilav tencere olayınıda kapattım...Toplam 350.00 TL 

Son olarak ise;

Berghoff Virgo Döküm Grill Tava 28x28 cm.i çok beğenerek işime yarayacağını düşünerek 90.00 TL ye aldım..Umarım öyle olur...

 Görüşmek üzere...


4 Kasım 2010 Perşembe

Bu yazımdan bir sonrakine selamlarımla ....



 Bir müzik aleti çalabileniz varmı?
 Yada çalmış olanız?
 Hıımmm anladım...
 Peki o zaman en çok yapmak istediğiniz şeydi ama yapamamıştınız..mutlaka sonuncusunda tutturduklarım vardır:))

 Ben son maddedeki kategoriye girenlerdenim...Ama tek bir alete bağlanamadım ben...Gitar çalmaya çalıştım olmadı...Bunun arkasına mızıka,akordeon,keman eklendi hatta 2 aylık bir bateri kursu geçmişimle son buldu bu denemelerim...

 Tutturamamıştım hiçbirinde,sıkılmıştım istememiştim....Başarasızlığımın nedeni benim beceriksizliğimmiydi yoksa sadece gerçekten neyi istediğimi onlara hissettirememiş olmammı..Doğru cevap beni hayatlarının içine onların kabul etmemiş olmalarıydı sanırım...Ama bagetlerimi çöpe atarken bunların hiçbiri aklıma gelmemişti.. Sadece şu cümleleri kurmuştum "kupia müzik hayatın burda son buluyor..Başka hobilere yelken aç kuzum sen"

 Orda bitirmiştim işte...Hiçbirşeyi derinlemesine düşünmeden salıvermiştim iplerimi tekrar...Ben yüzeysel bir insanmıydım acaba,

 Yoksa....
 Yoksa Ne?

 Zaman bana çok şeyi düşünmeyi öğretmişti aslında, hatta bu durumu abartarak artık düşünmenin ötesinde hep bir planlama halindeydim...Her yaptığım bir dahaki yapacağıma sadece basamak olmuştu benim için....Bu farkedemediğim gerçeği İtalyadayken bir arkadaşım yüzüme çarptı...

 Gözlerimin içine bakıp "Anı yaşamıyorsun" dediğinde..

 Alaylı bir gülümsemeyle "nasıl yani" diyebildim sadece...

 Şimdi burdasın ama sen aslında bir sonraki yerdesin yada yapacağındasın yada, yada burasının olmadığı heryerdesin dediğinde suratımın baya bi asılmış olmasına rağmen...
 Kaşlarımı saçmalık dercesine kaldırıp mojitomdan derin bir yudum çektim...
 Kafamda dolaşan "burası iyide burdan sonra ne yapsak acaba" düşüncelerimle beraber...

 Eve gidip yastığa başımı koyduğumda 90lardan kalma bir şarkıyı çalan gitar tıngırtısı kulağıma çalındı..Daha önce hiç duymamıştım sanki bu ezgiyi hangi konser olduğunu hatırlamak için geriye sardım hatıralarımı karanlıklarda çalanın kendim olduğunu gördüğümde...Kendimle kibirli kibirli gurur duydum..

 Hah ne kadar güzel gözlerimi kapatmış, müziğimle beraber anımı yaşıyordum ama :))

 Gözlerimi huzurla uykuya teslim ederken...Bıçak gibi saplandı yüreğime sölediğim şarkıyı aslında hiç duymamış olmam...
  
 Nedenmi?
 Çünkü ben yine sanırım birsonraki yerdeydim.... 

3 Kasım 2010 Çarşamba

Kötü Bir başlangıç, İyi bir son....

Selam 
Merhaba
Ben geldim...
Huu Huuu
Ciao!!!!


:))
Ben Geldim .....
Nerelerdeydin die sorarsanız inanın cevap veremem....Ama koptum gittim işte.... Toparladınmı kendini döndünmü artık diye sorarsanız kocaman bir evet diyebilirim herkese...

İyimiydim peki eh idare ederdim...Artık iyimiyim EVET çok iyiyim...

Özelemişmiydim sizleri buraları hatırlamıyorum...Şimdi özlediğimi anladımmı peki, yine dolu dolu kocaman bir evet yollarım size...

 Bir süreliğine İtalya semalarında uçtum ve geldim yuvama kondum....terketmiş buraları dönmeyecektim:))
 Ama geldim işte buradayım...Sevdimmi oraları diye sorarsanız evet, peki şimdi düşünmem lazım sanırım:)...

Hayatla bağlantılarımı koparmıştım aslında bu yeni bişey değildi biliyomusunuz uzun zaman önce başarmıştım ben bunu...Kendime Hayatın attığı tokat ağır gelmeden çok acıtmadan kendime geldiğim için huzurluyum aslında...

10 larca kitap okudum, film seyrettim, içtim sarhoş oldum, 1000lerce fotoğraf çektim, jazz dinledim, sokaklarda bağıra bağıra türksanat müziği söyledim, plaklar aldım birsürü, 2. el herşeyi doldurdum yepyeni hayatıma....

Herşeyi sıfırlayarak döndüm hayatıma artılar eklemek umuduyla... 

Ağladım Bir şişe şarabın dibini gördüğümde "Yapacaklarım" listesine gözümün ucuyla baktığımda hıçkararak ağladım, yeni bir şarabı açtığımda ise elime yeni temiz bir kağıt ve tükenmez kalem alarak kahkahalarla gülümseyerek oluşturdum listemi....

 Bittimi peki, sanırım :///
 Bildiğim tek şey artık kağıdımın karalamaya izin vermeyeceği...

Kaybolmuştum evet, istediğim yeri bulabilmek için kestirme yolları aramaktan ararken, solmuş ağaçlar arasındaki patika uzun yolu farkettiğimde beğenmemiş uzun diye vazgeçmiştim, çaresizlikle yolumu kaybettiğimde yanlışlıkla girdim o yola.. gerçekten benim tercihim değildi yine..Ama nerden bilebiliridimki aradığım kestirme yolun o uzun patika yolda olduğunu...
Arrivederci.... 


*Not: Yazımdaki yanlışları silmeden üstünü karalamayı tercih ettim umarım kafanız karışmaz..
*Asıl Not : ESKETEK , CEPAYNASI  ve RUŞEN ..  teşekkür ederim mesajlarınız için birileri tarafından düşünüldüğümü görmek beni gerçekten çok mutlu etti...Teşekkür ederim görüşmek üzere...

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Düğün Masaları!....

Blogumda genelde ütopik dekorasyon örneklerine yada otellere yer vermek istemiyorum....Herkesin yapabileceği uygulabileceği daha gerçekçi görseller beni daha çok cezbediyor...Düğünümü kendim yapıcağımın haberini vermiştim...Ve daha erken olduğu için ilk önce düğün rengimi belirleme üstünde duruyorum...
Yeri aşağı yukarı belirledim gibi...
Bakalım örnek düğün masalarımı nasıl bulucaksınız....Düğün masası dekoru için en fazla 50,00 TL bütçe ayırıyorum...Masa başı 250.00 TL gibi bir fiyat alıp kara kara düşünürken başladığım bu hikaye nasıl sonuçlanacak bende merak ediyorum hep beraber göreceğiz bakalım...Maliyeti düşük olabilecek sade düğün masalarımız:)))



22 Temmuz 2010 Perşembe

Huuu Ahali !!!

Hu hu huu
Dikiş dikmeyi bilmeyenler size sesleniyorum.....Gerçekten düğme dikmekle bile ilk defa dikiş makinemi aldıktan sonra tanıştım...Kesinlikle korkmayın mutlaka ortaya bişeyler çıkartıyorsunuz belki dikişiniz dümdüz olmayacak ilk başlarda ama emin olun o bile ne sizin nede başkasının gözüne gelmicektir.....

İlk başlarda en zorlandığım şey masurayı makinaya takmaktı ipleri makinanın neresinden geçireceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu malesef....

 İşe video izlemekle başladım....İşte ilk izlediğim video durdurup adımları takip edin...(Bu sitedeki videolardan çok fazla yararlandım aklınıza gelebilecek herşeyi bulabilirsiniz..)Dikmeye başladığınızda sonuça siz bile şaşıracaksınız emin olun...
 İşte benim ilk göz ağrım Beyzoşumun minik laptop ına minik bir hediye:))

     Laptop'un boyutlarına göre kumaşımı kestikten sonra ters çevirip içten diktim içerden dikince bozuk giden yerlerde fazla belli olmuyor:))



     Daha sonra içine elyaf yerleştireceğim için aynı boyutlarda astar dikip arasınada elyafımı yerleştirdim ve tekrar dümdüz diktim:)) (tamam tamam biraz mübalağ yaptım es geçiniz)
 İşte böle diğerlerinide eklicem ama yapım aşamalarını malesef çekmedim gaza gelip öle bir başlamışımki aklıma gelmedi açıkçası...Gerçi yaptıklarımda öle kalifiye şeyler değil ama olsun dimi...
  Aaa bugün perşembe kumaş pazarım var..Yuuppiii...
Görüşmek üzere...







21 Temmuz 2010 Çarşamba

Kaçak Gelin:))

4 günlüğüne nişanlıma kaçtım aslında herkesi arayıp düğünümüze bekliyoruz ben dönmüyorum demek istedim ama malesef tıpış tıpış arkama baka baka geri döndüm...
5 yıl önce felan gitmiştim o zaman yaa ben burda yaşarım ne kadar güzel demiştim....fikrim değiştimi peki derseniz...Yok değişmedi sevgilim orda hala neden değişsinki...Bekle beni Akçay ben geliyorum.....

Gezdim, tozdum, dolaştım hatta düğüne bile gidip nişanlımla caka sattım havalı havalı:))Artık bende aileye giriyorum sanırım...:))

Dikiş makinemi özledim en çok keşke onuda getirseydim diye düşünmedim değil....
Ama bir türlü fotoğraf çekemedim nerdeyse eskicek diktiklerim:)) Bugün sanırım artık vakit ayırabilirim diye düşünüyorum...Şirketim sağolsun aldığım 4 günlük izni gani gani geri çıkartabilmek için gece 11 lere kadar çalıştırdıkları için bir 4 günlük tatil daha olsa bunalımlarına soktular beni tekrar...Bugün resti çekip erken kaçıcam:))

Bak çağırıyolar yine....
Ne var ne geldim çatlamayın...Bişeyide bensiz yapın insafsızlar...(demek isterdim:))siz beni anladınız)

Öptüm herkesi....



6 Temmuz 2010 Salı

kUPİA nERELERDESİN sEN bAKIYIM !!!!

  Geçen hafta ve haftasonu korkunç bir koşuşturma içerisindeydim....Tolgişlere iadei ziyarete gittik sonunda Offfff çok fazla anlatıp rahatlamış bünyemi tekrar germek istemiyorum...Ama herşey çok güzeldi....1 günlüğüne gittik geldik...Aradan çıkarmış olduk:)))


   Bu arada umarım hiçbirşey dikemediğimi düşünmüyorsunuzdur....
çünkü ben çünkü ben ııımmmm çünkü ben dikiyorum yaww...Akşama bir iki foto çekicem seyr-i alem edicem buralarda hiç merak-ı arz etmeyin:))


  Aldığım çeyizleri artık bitirmek istiyorum...Çünkü düğünümü organizasyon şirketiyle anlaşmalı değil kendim yapmaya karar verdim...Ve herşey burada kayıt altında olacak....Düğünümüzü bir dahaki yaza ertelediğimiz için bütün kış kocaman bir vaktim var inşallah....İlerleyen zamanlarda bütün ayrıntılar burada Evet evet   www.kupiapapalina.blogspot.com da :))

 Morphy Richards tan çok fazla ürün aldım...Niye öle oldu bilmiyorum...Umudum güzel olmuş olması...
İşte Morphy Richards cicilerim:))


Morphy Richards Food Fusıon El Blenderi

burda
500 watt motor - 8 hız ayarı ve turbo - Buz kırma özelliği beğendiğim özellikleri arasında Braun'un el blenderı ile arasında gittim geldim ama braunun kabının çok küçük olması tercihimi körükledi....Fiyatı 200.00 TL

Morphy Richards Food Fusıon Mikser
          300 watt motor ve 5 kademeli hız ayarına sahip Kitchen Aid almadığım için mikserimle fazla ilgilenmedim açıkçası şu anda onu üvey evlat olarak görüyorum fazla yorum yapamıcam:)) 170.00 TL....

Morphy Richards T-71605 Turbo Başlıklı Torbasız Şarjlı Süpürge (100 Watt)
Aaa şarjlı süpürgemi çok içime sinerek aldım...Ucuna aparatlar ekleniyor uzuyor felan..Gücü 100 watt...En sevdiğim özelliği çok çok hafif tuttum mağazada uzun bir süre hiç rahatsız etmedi kolumu...Fiyatı burda 180.00 TL


28 Haziran 2010 Pazartesi

ALAÇATI ....

 

Alaçatı her gözde mekanın eskiden gizli rakibiydi ama artık açık ara önde gibi gibi....
Neden mi? derseniz gerçekten kendine özgü çok iyi ayrıntılar,tarihi dokular gizliyor bünyesinde....Bir taş evin önünde çekilmiş fotoğraf görseniz burası Alaçatı değilmi diyebiliyorsunuz....İşte diğerlerinden farklı kılan bu...Tıpkı evet Bodrum gibi...Bodrumun hakkı yenmemesi gereken bir mazisi var..Ama özentilik, her yerde yabancı turist kaygısı ile saçmalıklar görmeniz Bodrum eski Bodrum değil dedirtiyor insana kaçmayı tercih edip  başka bizi yansıtan yerler arıyoruz....Alaçatı işte kaçışlarımız sırasında çarptığımız en güzel, en gözde yerlerden biri....


Kaldığımız butik otele çok fazla aramalarımdan sonra karar verdim...


Lale Lodge...

 



 Tercihimin sebepleri arasında merkeze yakın olması, havuzunun olması, şirinliği, yeni bir sabaha gözlerimi açtığımda Alaçatıdayım dedirtir dedim ve yaptırdım rezervasyonları...Otelin sahibi Hakan Lale gerçekten başarılı...Tatile gittiğimde butik otelleri tercih ediyorum ve sürekli muzdarip olduğum aşırı ilgi konusunu burda dillendirmiştim...Hakan Bey gerçekten o dengeyi çok iyi ayarlıyor...Telefonda uzun muhabbetlerimizin sonunda herşeyi ayarladıktan sonra gidiş-dönüş toplam 100.00 TL lik uçak biletlerimide cebime atıp (1 ay öncesinden pusuya yattım ben bu biletler için şaşırmayın:))) tuttum Alaçatı yollarını...


 Otele girdiğimizde Hakan Bey bizi küçük bir jestle karşıladı teras odasını ayırtmamış olmama rağmen çok içinden gelmiş ve bizim için 8 nolu suit odasını hazırlamış:))
 Terasımızda güzel güzel şaraplarımızı içtik keyifliydi....



  Odalar şirin ve gerçekten büyük...


                
  Yalnız söylemeden geçemiyeceğim bir konu var...Aşağıda fotoğrafını gördüğünüz odayı Hakan Bey çok seviyor ve sürekli bu odayı övüyor herkese, dilimin ucunu defalarca gelmiş olmasına rağmen kapadım çenemi...
 Burdan söylüyorumki bu oda berbat tamamen diğer odalara yaptığınız bir haksızlık ve otelin konseptine tamamen aykırı uzay üstü saçma bir yer...


                
Otelde hayal kırıklığı yaşadığım iki konu varki, 1.si kahvaltılar çok basitti, zeytin peynir 2 de poğaça....2.si ise havuz çok çok küçüktü..Fotoğraflarda çok farklı duruyor
:(( Aklınızda bulunsun....Burdan fotoğraflara ve fiyatlara ulaşabilirsiniz...


 Alaçatıda nerelerde balık yiyebiliriz diye gitmeden önce araştırmalar yaptığımda köşe yazarlarının bile ballandıra ballandıra anlattığı limana çok yakın salaş bir balıkçı diyordu herkes...Plastik sandalyeler ve yanınızda mangalda tazecik balık...Tatil planlarıma ekledim bende hemencik tabi...Ve balık yemeğe çıktığımızda başladık salaş balıkçıyı aramaya malesef (iyiki) bulamayıp limanın içerisinde Alaçatı Porta rastladık..


 

 Gerçekten muhteşemdi balıklar, mezeler, hizmet ve yolum Alaçatıya tekrar düşerse mutlaka uğrayacağım yerler arasında ilk sıraya yerleşti...
 Salaş balıkçıyamı ne oldu onuda ertesi akşam bulduk...Balık çok kötüydü, mezeler berbat hizmet ise yoktu...Malesef insanlar hemen şımarıyor...İki ünlü geldi diye havalar o biçim tavanlara çıkmış herkesde...Birde üstüne Alaçatıport'ta ödediğimiz hesabın 2 katını ödeyince...Cinlerim tepeme çıktı...Sizde eğer araştırma yapıp o salaş balıkçıya rastlarsanız kesinlikle yapılacaklar listenizden çıkartmanızı şiddetle tavsiye ederim...
 Alaçatı çarşıda bir aşağı bir yukarı gezip ve nefes almayı unutmayın...
 İyi Tatiller....Görüşmek üzere...

26 Haziran 2010 Cumartesi

1 Post, 1 Mim, 1 Teşekkür......

Balığı yanında hele hele bide rakısı bizim vazgeçilmez zevklerimizden biridir... Kutlama yapacağımızda, dertleşeceğimizde ilk başvurduğumuz adrestir....Ondandır bende çeyizime balık ziyafetlerimiz için bir set oluşturmaya karar vermiştim...Çatalı bıçağı tabaklarıyla beraber....Ege'de yeni kuracağımız hayatamıza dahil etmiştim kendilerini...
 İlk önce sadece çatal bıçak seti aramaya koyuldum yalnız hiç bir souç elde edemedim...Yada ben bulamadım....Ümitsizce çatal bıçak takımlarımı aldığım hisarın internet sitesinde dolaşırken farkettim bazı takımların içeriğinde balık çatal-bıçağının yanındaki büyük yuvarlakları...Acabamı derken....
 Hisarın müşteri hizmetleri numarasını çevirdim ve nedir bu yuvarlaklar diye sorduğumda bunlar ekletebileceğiniz ürünler deyince ahanda buldum diyerek gerçekten sevindim::)))

 Misafirlerim için çatal bıçak setimi hisarın Diamondline serisinden almıştım...

                         

 Bundan bir sene önce aldığımda 1.500 TL ödedim şimdi ise sanırım 1.000 TL ye sahip olabilirsiniz:((
 Balık çatal-bıçak setim diamondline serisinden değil aynı modelin taşsızı olacak..Olacak diyorum çünkü sipariş üzerine yapıldığı için şu anda atölyelerinde masum masum bekliyolar:))12 tane balık çatal-bıçağımı ise 270.00TL aldım...
 Aklınızda bulunsun bakalım belki bir gün işinize yarar.....


----------------------------------------------


 Ruşen (Abla-demek istiyorum nedense) gerçekten çok sevdiğim bir bloga sahip...Aramızda faklı bir bağın olduğuna inandığım bloglardan biri....
Kendisine mimi için çok teşekkür ediyorum..  
Öpüyorum kocaman...




Felsefem:  Değişken...
Hayat: Bugünüm...
Çocukluk: Dünüm...
Güneş: Aydınlık...
Gözler: Tehlike...
Yıldızlar: Hayaller...
Güzellik: Aldatmaca....
Sevgi: Mutluluk..
Aşk: Tolgiş...
Erkekler: Mantık dışı..
Savaş: Hırs...
Ağlamak: Boşluk...
Deniz: Dost...
Ayna: Çizgiler...
Hayal: Kupia Papalina...




The Trendy Blog Ödülüm....
  




Ödülüm yine çok sevdiğim bloglardan birine sahip olan Yavru Kartalın Pençeleri.... Çok Tatlı Yiğit oğlanın da küçük halası....Ailesini, sevgisini, kaygılarını, hüzünlerini, mutluluklarını içtenlikle paylaşmasını seviyorum...Kendisine ödülü içinde kocaman teşekkürlerimi iletiyor ve Yiğitide öpüyorum....
 
Bugünlük bu kadar...Görüşmek üzere....

18 Haziran 2010 Cuma

BİR DÜDÜKLÜ TENCERE MAZİSİ:))

Düdüklü tencereyle sonu gelmez bir savaşamı girdim ben???.
İlk tanışıklığımızı burda dile getirmiştim...Karabasan gibi üstüme çöktü sanki peşimi bırakmıyor....
Tefalin yeni çıkardığı düdüklü tenceresi uzaktan uzaktan göz kırpıyordu bana....Bir gaza gelip bir durduyordum kendimi...İşte gün geldi o gaza geldiğim bir zamanda durduramadım kendimi....
Aldım eski düdüklümü tuttum tefalin yolunu...

Al bunu ver bana onu....
 
 Nutri Cook'a sahip olabilmek için üstüne 200.00 Tl ödedim :(( Ama bu yemek süresini kendi ayarlıyor..Bitince haber veriyor..Sevdim yani gönül verdim :))
 Birde tefalin beni cezbeden bir güzelliğine deyinmeliyimki....Çeyizim için aldığım çoğu ürünün garanti süresini malesef doldurmuş oluyorum...Fakat tefal biz garipleride düşünmüş ve.. Nikahı bastıktan sonra alıyorsun evlilik cüzdanını ahanda ben yeni evlendim diyorsun ve garantini o günden itibaren imzalattırıyorsun...----Teşekkürler TEFAL----
Tefal in düdüklü tencere üstünde AR-GE çalışmalarına artık son vermesini temenni ederek yoluma devam ediyorum...
Görüşmek üzere....

9 Haziran 2010 Çarşamba

Yeni Arkadaşım....

Bu aralar akşamları çok işim var çünkü yeni bir arkadaşım var artık....Çok iyiyiz aramız bozulmasın...Çok fazla deşarj oluyorum...

Singer Tradition 2250

Kendilerini 300.00 TL ye aldım...Sanırım çok komplike birşey değil...Zaten benim için daha fazlasına gerekde yok:))Çeyizime bir parça daha eklemiş de oldum...Eskiden nasıl olmazsa olmazmış...Benim çeyizimin neyi eksikmişki...
  • 10 adet değişik dikiş ve dekoratif desen 
  • 4 adımda ilik açma
  • Serbest kol dikişi özelliği ile manşetler, kol ağızları, omuz dikişleri, pantolon paçası gibi  dairesel kumaş dikişlerinin dikilmesi
  • Değişken dikiş uzunluğu
  • Çevrilebilen kolay desen seçici düğmesi
  • Otomatik masura sarma
  • Dahili aksesuar saklama kutusu
  • Çift iğne kullanımı ile yanyana paralel olarak dikiş yapabilme
  • Kasnak nakışına uygunluğu ile değişik nakış tekniklerini uygulayabilme (Çin iğnesi,kum iğnesi,beyaz iş)
Benim ihitiyacım olan ana kriterler mevcut gibi geldi bana....Siz ne dersiniz....

Şu anda etrafımdakiler dalga geçiyor gözlerinin arkasından net bir şekilde görüyorum:))
Özellikle aldığım kumaşları gördüklerinde...Çünkü haftaya bulamam belki diye diye bir terzide olabilecek kadar kumaşım oldu:))Eve geldiğimde benimde gözüm korkmadı desem yalan olur:))) Bu dalgacı arkadaşlar gerçekten düğme bile dikemediğimi bildikleri için kızamıyorum ama birgün utanacaklar biliyorum:)))
 Yeni arkadaşımla çıkardığımız işlerle görüşmek üzere....

7 Haziran 2010 Pazartesi

VALERON 2010

Ben seviyorum bu bıcırık Valeron'u....
Daha önce çeyizim için burda bahsettiğim bornoz takımımı ve bir de nevresim takımı almıştım kendilerinden....
Nevresim takımlarımı daha tamamlayamadım tamamladıktan sonra hepsinin fotoğraflarını çekip bir post hazırlamayı düşünüyorum......
  Bizim valeron yeni koleksiyonunu görücüye çıkarmış...Naptın beğendinmi derseniz...
Öle ayılıp bayılmadım..Açıkçası daha büyük beklentiler içindeydim ama yinede gözüme kestirdiklerim bana yeter sanırım:// 

Yatak örtümü yeni koleksiyonları çıkana kadar beklemeye almıştım...
Daha mağazasında ziyaret edemedim ama işte bu yaa dedimmi derseniz dedim sanırım:))




Bir tane daha nevresim takımı alma hakkı verdim kendime...

Aşağıdakilerden birini tercih edicem sanırım sizce hangisi??
Haa yook hiçbiri güzel değil bide ben bakıyım derseniz işte burdan :))






5 Haziran 2010 Cumartesi

Amanında Yemek Takımım!!!!!


Çeyizimin büyük parçalarından sanki kurtuluyorum gibi..
Misafirlerimiz için yemek takımımı alamıcağımı düşünüodum...Çünkü baktıklarımın hiç biri içime sinmiyordu...
Dolaş dolaş elde var sıfır...İzmitteki Jumbo mağazasında Royal Bone China markasının yemek takımlarını gördüğümde...Dedim "Minnoşlar nerelerdeydiniz sizleri arıyordum"
Daha sonra...
Bu ne kadar? (3500 TL) Hııımmm 
Ya şu ne kadar? ( 5500 TL) Hıııımmmmm 

Kaç parçalar...68 
Deyince 2. Şok Hıımmmıımmm gelmede gecikmedi....
Noldu yaaww bizim güzelim 100 parça yemek takımlarına...

Gel zaman Git zaman beğendiğim yemek takımım 3500.00 TL fiyatıyla ve bütün ihtişamıyla bana sürekli göz kırptı mağazadan...Bende ihmal etmedim yanına gittim geldim...Artık önce içerdekilere bakıp bu beni unutmuşmudur acaba diye analizimi yapıp dalıyodum mağazaya....

Sonundamı ne oldu...

İlk başlarda yemek takımına bakmaktan bunun markası nedir...Başka yerde satılırmı diye bakmak aklıma bile gelmedi...Sanki dünyada sadece o mağazada varmış gibi davranıyordum...Araştırmaya girdiğimde Bernardo'nun da sattığını gördüm asıl şoku ise fiyatta yaşadım arada 500.00 TL fark vardı hatta indirime girip 2450,00 TL olmuş bide yanına istediğin çatal bıçak takımınıda oturtmamışlarmı.....

2450,00TL ye yatıp kalktığım yemek takımını 600.00 TL'lik çatal bıçaklarıyla beraber aldım...Misafir için çatal-bıçak takımım vardı...Diğerlerini günlük olarak kullanmak üzere çeyizime ekledim...1500,00 TL kar ve bir taşla 2 kuş....Bir kere daha anladımki araştırmadan hiç birşeye balıklama atlanılmayacağını.....

Heeeyyyy Esnaff artık tüketici gözünü açtı....Korkun bizden....

Bakalım beğenicekmisiniz....




Ama malesef parçada bir değişiklik yok..
Sadece 68 parçacık....

1 Adet Büyük Servis Tabağı
12 Adet 27 cm Servis Tabağı
12 Adet 24.5 cm Servis Tabağı
12 Adet 21.5 cm Pasta Tabağı
12 Adet Çukur Tabak
1 Adet Büyük Kayık
1 Adet Orta Boy Kayık
12 Adet Komposto Kasesi
1 Adet Çorba Tenceresi ve Kapağı
1 Adet Salata Kasesi
1 Adet Tuzluk
1 Adet Biberlik

Bunlarda hediyeleri....


  En beğendiğim olay ise ara sıcak tabağının olması.Daha önce baktığım 100 parça yemek takımlarındaki (bu 100 parçanın içinde biliyorsunuz fincanların tabaklarınıda sayıyorlar) fincanları gerçekten ara sıcak tabağına tercih ederim... Bu porselenler gerçekten çok ince..Kemik tozundan yapılıyormuş teknik kısmını bilemicem.. Ve son olarak Bernardoyla yaptığım muazzam anlaşmayıda söylemek istiyorum...Yemek takımımın yarısını ödedim diğer yarısını ise taksite böldürdüm ve mağazadan henüz almadım...Eğer almak istediğim zamana kadar başka bir ürün beğenirsem değiştirmeyi onlara taahhüt ettirip onaylattırdım...

Dememişmiydim artık korksunlar bizden diye...:DD

www.bernardo.com