27 Nisan 2010 Salı

.....

"Saydım tam 21 tane izlediğim blog arkadaşım mutsuz, gözleri, yürekleri ağlamaklı...Hepsinin yazılarını teker teker okudum evet kendimden çok şeyler buldum kelimelerinde ama hiçbirine yorum yazamadım..Destek olmak istedim heyecanlandım, ayaklandım ama yorum gönder butonuna basıp kapattım herseferinde..Ne diyeceksinki dedim bunlarda geçer üzülme sana söleseler inanırmısın hatta sölüyor etrafındaki herkes inanıyormusun..Gülmüyormusun içinden demiyormusun "ha ha tabi tabi geçer" ..Ben bilmiyormuyum sanki geçeceğini, ben bilmiyormuyum alışabileceğimi ben sana anlatıyorsam bugünümü benimle yaşa bugünüm için bana yardım et, yol göster..Klişe lafları bende söliyebilirim kendime, bende bunları idrak edebilecek kadar güçlüyüm ama sorun sana anlattığım anda güçsüz olmam...
Yüreğim ağlıyor, canım çok yanıyor ama gözüme yansıtamıyorum içimde kopan fırtınaları...Aslında güçlü olmakta istemiyorum, annemi istiyorum sadece.. geri istiyorum beraber hayal kurduğumuz , kahve içtiğimiz,alışveriş yaptığımız günlerimi geri istiyorum..
Anneciğim söz vermemişmiydin bana çeyizimi beraber alacaktık, tatile gidecektik, arabamızla gezecektik kafamıza estikçe, çok kitap alacaktık birbirimize sınav yapıcaktık bitirdiğimizde, dikiş dikmeyi öğreticektin bana,kanaviçelerimizi bitircez diye söz vermemişmiydin...
Niye şimdi oyun bozanlık yapıorsun, niye bizi yarı yolda bırakıyorsun, niye gözlerime baktığında ağlıyorsun, niye her sana baktığımda acaba nefes alıyormu diye bakıp göğsünün aşağı yukarı inip çıktığını görünce mutlu oluyorum annem..Neler oluyor senin küçük kızın cevap bulamıyor sorularına niye yardım etmiyorsun bana, niye susuyorsun..
Niye herkesi yendinde hastalığını yenemiyorsun..Niye bırak beni diyemiyorsun, niye terliklerimizi giymediğimizde, yemeğimizi yemediğimizde, odamızı toplamadığımızda bize bağırıp kızıp sonunda yola getirdinde içindeki lanete niye kızıp yola getiremiyorsun...Sen korkmazsınki ondan sen bizim kahramanımız değilmisin..Kılıçlarımızı geri versinler bize dimi.. biz kuşanırız yine kalkarız ayağa dimdik, kaldığımız yerden devam ederiz ..girmesinlerin hayallerimize umutlarımıza bozmasınlar söyle onlara anneciğim beni dinlemezler ... Hayatım boyunca sana layık olmaya çalıştım, birşey yapmadan önce annem olsa yaparmıydı deyip öğle yaşadım gerçeklerimi...Ben aslında sana layık olmak istemiyorum senin gibi olmak istiyorum senin gibi çocuklarımın kahramanı, senin gibi bir anne, eş,gelin,arkadaş,dost olmak istiyorum ve inanıyorumki sen hep bizle kalacak iyileşecek gözlerimin içine bakıp bu sefer ağlamayacaksın gurur duyacaksın benimle ve kendinle.....
Seni Çok Seviyorum arkadaşım,dostum,herşeyim..."

  Annemi lanet hastalığın ele geçirmesi 5 yıl , yukarıdaki yazıyı yazalı 5 ay, Anneciğimi kaybedeli ise sadece 10 gün oldu.... Son dakikakaya kadar kılıçlarımızı geri istedim umudumu kaybetmeden bekledim...Ama hayat insana herzaman istediğini vermiyor malesef...Artık hayaller kurmak istemiyorum...Bildiğim tek şey var kardeşim...üzülmesin diye üzülmüyorum...ağlamasın diye ağlamıyorum...O kadar dimdik durmak istiyorumki sadece hayata, kılıcımı tek başımada kardeşim ve kendim için nasıl sallayabileciğimi görsün o benden korksun istiyorum....
  Birgün annemle, biriciğimle karşılaşıcaz biliyorum...O zaman için uğraşıcam bundan sonraki hayatımda "afferin kızım" diyebilmesi için....
   Beyzoşum Annemizin kızlarıyız biz ona göre davranıcaz tıpkı istediği gibi ...Bunu unutma.......Sen hiç birşeyi kafana takmıcaksın bırak ben senin yerine üzülürüm, çözümünü bulurum...herşeyi hallederim...Benim için birşey yapmak istersen mutlu olacaksın sadece güzel gülüşünle teşekkür ediceksin bana....Emin ol sadece bu şekilde huzurlu ve mutlu edersin beni...Küçük annen Seni çok seviyor....

        Görüşmek üzere...

13 Nisan 2010 Salı

ENGLİSH HOME.....

Nevresim takımlarımı English Home'dan alabilmek için bekletiyordum...İstanbul'a gidip alır gelirim diye planlar içindeyken bana güzel bir sürpriz yapıp İzmit'te bir mağaza açtılar:)) Bende küçük alışverişimi yaptım....
Yastıklarını, çarşafını ve nevresimini ayrı ayrı alıp bir takım oluşturuyorsun ve bu güzel takımlar çift kişilikte 50.00 TL ye tek kişilikte ise 40.00 TL ye geliyor...
Ben bir çift kişilik nevresim takımı yaptım kendime ve ekstradan 2 yastık kılıfı daha ekledim...2 yastık kılıfının bulunduğu paketler ise 7.00 TL olunca içime sinen ve hesaplı bir alışveriş oldu...Günlük bir yatak örtüsünüde 100.00 Tl ye aldım....Birde her nevresim takımının deseninden 20.00 TL'ye yatak tepsileri yapmışlar....Sevgilimin bana güzel kahvaltılar hazırlaması ümidiyle onuda ekledim :)))Ve yeni ürünlerin gelmesini şimdiden beklemeye başladım....
Tarzları bana uygun, fiyatlar süper çeyizim sanırım çok fazla English Home ürünlerinden kokacak:)))Mutlaka uğrayın derim...



8 Nisan 2010 Perşembe

1 GÜNLÜK NEFES....

Aslında uzun zamandır aklımda alaçatı'yı anlatmak var fakat nedense birtürlü başlık atamadım...Galiba orasını tam yazın geldiğini hissettiğim zamanda yazmak istiyorum:)

Havalar bana hala bahar kokusu veriyor..
Bu haftasonu güzel bir detoks hazırlıyorum kendime...
Güzel İzmitimin Yuvacık barajı semalarında
Sabah mıhlama, kiremitte eritilmiş kaşar, bal, yağ, kaymak eşliğinde sabah kahvaltısı arkasından biraz trekking yada ATV turu ozmanki ruh haline göre...Trekking'e daha önce katılmıştım yorucu ama zevkli çok güzel fotoğraflarla dönebilirsiniz...ATV daha önce hiç yapmadım bu kıstas tercihimde büyük rol oynayacak sanırım://


Ben malesef bu şirin bungolowlardan mahrum kalıcam malum sıkıntılardan dolayı...



Eğer ucuz ve dinlendirici bir haftasonu geçirmek isterseniz mutlaka seçenekleriniz arasında bulunsun derim ben...
Otel vaya Bungolowları tercih edebiliyorsunuz....İki kişi kahvaltı dahil konaklamanızı 110.00 TL ye yapıyorsunuz...
İyi haftasonları....

7 Nisan 2010 Çarşamba

REKABET, HIRS, ZAFER......

  
25 yaşındayım ve amigo kızları anlatan rekabet,hırs ve zaferin buram buram koktuğu evet herzaman sonunu bile bile hala şu saçma amerikan filmlerini izlerim...Çirkin ve iyi kızlar çok çalışırak kötü ve süper şuh kızları alt eder "hadi kızlar üzülmeyin siz kazanıcaksınız" diye defalarca söylerim o son final gösterilene kadar....Finaldede bütün herkes ayağa kalkar ve alkışlar eheuheuhu tamam itiraf ediyorum  benimde gözlerim dolu dolu çok alkışladığım olmuştur....
  Her zafer öyküsüne şahit olduğumda tüylerim diken diken olur...Kariyer, sanat, spor hiç farketmez...Önemli olan sonuç...Ben henüz bir yeteneğimi keşfedemedim...Ama çok denemelerim oldu:))
Ne hayallerle ne işlere kalkışıp bazılarının nasıl sonuçlandığını anlatsam eminim pes edersiniz ara sıra değinirim belki:))...Maymun iştahlıyım sanırım ben özetle  böle söliyelim:))Bu maymun iştahlılığın bende kazandırdığı tek şey ise çoğu şeye ucundan azıcıkta olsa bulaşmış olmamdan dolayı söz sahibi olabilmem sanırım...
  Ve benim gözlerimi bir kez daha kazandığı Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri Manzara dalında İstila adlı fotoğrafıyla 1.lik ile dolduran Hayri Kodal'ı çalışmasından emeğinden ve zaferinden dolayı gerçekten ayakta gururla alkışlıyorum....
  Tebrikler....

 
 

5 Nisan 2010 Pazartesi

öZLEM tUNA....

Özlem Tuna...İnternette surf yaparken bulaştım kendisine...Gerçekten tasarımlarını çok başarılı buldum...Ruhuma,kalbime,hayallerime,gözüme tamamen hitep eden tasarımlar.... Kahve fincanlarıyla ondan habersiz boğaza karşı rüyalarımda türk kahvemi yudumluyorum....Özür dilerim....
Bakarmısınız şu güzelliklere...

İstanbul'da bir kaç kişi görevlendirmiş olsamda henüz fiyat konusunda bir sonuca ulaşamadım malesef:((
Belki yolunuz düşer ve uğrayıp banada haber verirsiniz...Görüşmek üzere....