30 Ocak 2010 Cumartesi

Annemin İN'i Benin OUT'um!!!!


Banyo dekorasyonunda duvardan duvara yerde bir köşeden bir köşeye kare seramiği sevmiyorum..Bizim banyoda heryer seramik...Morga girmiş gibi hissediyorum kendimi...Daralıyorum...
Ben:Anne seviyomusun sen böle banyoda heryer seramik yoksa benmi garibim?
Annem:Nasıl arzu edersiniz siz hanfendi?
Ben:Yani duvar olsa adam gibi şu aradaki kahverengi geçen bordür kalksa..Ben öle dizayn ettim....(Laf azıma tıkanır!!)
Annem:Kısım sen iyice saçmaladın...Yamalı eşşek gibi...Duvarlar ıslanınca ne yapıcaksın..Kalkcak boyaları...
Ben:Gel bak ama ne güzeller...
Annem:Ayyy uraştırma beni kısım senin evin nasıl bişi olcak çok merak ediyorum...Yandı tolga!!!Herşeye burun kıvırırsın sen...Benim çocuğa seni aldığı için bir ev birde araba vermem lazım....
Ben:Tamam annecim tekrar baktımda bordürlerin üstündeki çiçeklerin yaprakları çok güzel geldi gözüme...Evet bencede sen haklısın,saçmalıyorum....
Gülüşmeler.... Öpüşmeler....Afferinler:)))

Duvar kağıtları olan yada boyalı bir duvar daha sıcak geliyor bana....Sizde sıcak  bakıyormusunuz?Varmı kullanıp çok mutluyum,huzurluyum banyomdan çıkmıyorum diyen......

Kupia papalina :
Out....
Kupia Papalina:
İN....

28 Ocak 2010 Perşembe

2010 VE GEÇMİŞTEN BUGÜNE HAYALİM...

* Yine uzun oldu bu aralar beni idare edin bea:))
Liseye kadarki öğrencilik hayatımda annem hep başımda bekledi benim, ilk önce ilkokul da anadolu lisesi sınavları çıktı önüme sallamadım es geçtim....Daha sonra şanslı çocuklardandım 2. bir şans verilmişti bana lisede anadolu lisesine geçiş...Tabi bizimkilere göre şanslıydım ve değerlendirmeliydim bana göre şanssızdım daha yeni atıyordum üstümden bir önceki yenilgimi nerden çıkmıştıki şimdi bu? 
O zamn söz verdim Öss ye çok çalışıcam gücümü oraya saklıyorum anneciğim...Yine inandı bana tontişim...Herzaman inandı,güvendi hep arkamızdaydı....Lisede kabak çiçeği gibi açıldım...Liseyi 4.lükle bitirdim..ÖsS ye hazırlandığım yıl bilgisayarımı kaldırdım, telefonumu kapattım...Yılbaşı gecesi bile test çözdüm..Bütün sene ders çalışıyım hesabı:))İlk başlarda süslenip dersaneye gidiyordum ama amacım gerçekten derstti,süslenmek sadece alışkanlığımdı...Dersanede denemeye girdim...İlk 10a girdiğim için özel öğrenciler sınıfına hak kazandım...Dersane müdürü beni yanına çağırdı..Baştan aşağıya süzdükten sonra kopya çektiğimi düşündüğünü ve benim özel öğrenciler sınıfında yapamayacağımı, onların temposunu düşüreceğimi uygun bir dille söledi...Çok ağrıma gitti gözlerim doldu ama bu benim hakkım yarın sınıfta görüşürüz dedim...Çıktım.. O sene sadece o gün ders çalışmadım...Sınıfta yalnızdım gerçekten özeldi hepsi ve herkes müdür gibi düşünüyordu..Ben salak bir kolejliydim...Korktum ilk günler yetişmeye çalıştım sonra kendimi kendim için yetiştirmeye başladım..Bir sonraki sınav geldi...Beni şerefsizler yerimden kaldırıp öğretmen masasına aldılar...Sınıfa bakış attım herkes gülüyor...Yine bana kazığını atmıştı şerefsiz dersane...Rezil oldum dedim başımı eğdim sınav kağıdına bi daha zil çaldığında kaldırdım...Sonuçlar açıklandığında bu sefer 2. olmuştum...Ondan sonra asosyal özel sınıfın en özeli olmuştum...3 tercih yaptım ilk tercihime ilk senemde girmiş oldum...Dersanenin kazananlar listesinde en büyük fotoğraf benimki oldu:)))
Ama tek hayalim otellerdi...Hep kendimi Büyük bir otelde hayal ettim...Güzel giyinmişim elimde telsizim ordan oraya koşturuyorum...Otelin herşeyi ile ilgileniyorum dekorasyonu,çalışanları,mutfağı otelin sermayesiz sahibiyim ...Bir yaz anlaşmamı bodrumda yapıyorum bir yaz çeşmede....
Tabi bunlar benim hayallerimdi bizimkilerin değil...Onların hayalini yerine getirdim şimdi sıra benim hayallerimde....Bu sene ÖSS ye hazırlanıyorum tekrar...(bide KPSS'm var bu benim garantim, alıp cebime koymalıyım ikisinede çalışyorum benim içi 2010 sınav yılı)
 Buraya kadar yazdıklarımı kendimi gaza getirmek için yazdım...Sanırım başarılı oldum şu an için...kalbim pırpırlandı:))
 Tabi evleneceğim için seçimi balıkesir-altınoluk yakınlarından yapmalıyım....Ama işler çok karışık hiç bir şey anlamadım nereyi tercih etmeliyim....
İşte seçeneklerim....
1)Burhaniye Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu -  Turizm işletmeciliği ve Otelcilik (tek 4 yıllık burası var sanırım)
2)Ayvalık Meslek Yüksekokulu - Turizm ve Otel işletmeciliği
3)Burhaniye  Meslek Yüksekokulu - Turizm ve Otel işletmeciliği
4) Açık öğretim fakültesi Konaklama İşletmeciliği(4yıl)
5)Açık öğretim fakültesi Turizm ve Otel İşletmeciliği(2yıl)
İşte sorularım...
 Dendenak aslında senin yorumundan sonra karar verdim yazmaya bana bir yol gösterebilirmisiniz hocam:))) 
Açık öğretim okumak istemiyorum... 4 yıl çok uzun geliyor aslında 30 olucam bittiğinde:))...MYO lar için ilk önce direk geçiş yapıcakları alıyolarmış...Ben giremeyebilirim...Aslında planım 2 yıl okulunda okuyup açık öğretimle tamamlamak ama içime sinmiyor işte....Çok kararsızım ben 1. tercihimi istiyorum:(((
  Hangi sınavlara gireceğim?...YGS de bir tercih yapmam gerekiyormu...Bazılarının karşısında YGS 6 diye bişi yazıyor bu nedir?1. tercihime girmek için LYS yede girmem gerekiyor sanırım...LYS 3 emi giricem??
Puanlar nerde yazıyor?MYO'na şansım çok mu düşük?Açıköğretim yeterli olurmu?
 Bütün sistemi bilen öğretmen arkadaşlarıma ve turizmcilere sesleniyorum:)))
Bana yol göstererek hayalimi başlatabilirmisiniz....



26 Ocak 2010 Salı

KABUS TATİL!!!!

(Dipnot: Uzun oldu biraz ama yazdıkça sinirlendim sinirlendikçe yazdım:))Umarım sıkılmazsınız!!)
kartepe green park...Bu sene Uludağ değil benim memleketime Kartepe'ye gidelim diyerek bütün milliyetçi duygularımla herkesi etkileyip bana büyük bir mahcubiyet ve hayal kırıklığı yaşatan kötü anılarımın olduğu yer:((



Kayak yapmak için Kartepeyi seçtik o yıl...Toplandık gittik...
Kıyafetlerimizi giyip hemen aç aç sucuk ekmek şarap içeriz hayaliyle attık kendimizi pistlere....
Varan1: İlk önce emanet odasında başladık problemlere....Eşyalarımızı koymak istedik ve birer dolap talep ettik....İlk önce 30 TL bir ücret istediler....."hooppp noluyoruz sen otel müşterinden paramı alıyorsun ne demek bu "uzun konuşmalarımızdan sonra bizim için paşalar bu yanlış uygulamalarından feragat ettiler....Uludağda asla böle bir uygulamayla karşılaşmazsınız...
Varan 2 : 14 pistleriyle hava atan green park yetkilileri...Sadece 2 pistlerinin açık olduğunu ukala bir dille yüzümüze çarptılar...Diğer pistler niye kapalı diye sorduğumuzda: " diğer pistlerde çok kar var istiosanız kayın siz açın,diğer pistleri çok fazla kar yüksekliği nedeniyle kapalı tutuyoruz" Yani 2 pist neyinize yetmiyor diğerleriyle uğraşmadık demek istediler....Ve 2 pist dedikleri aslında ikisinin tek yer (bağlantıyla 20 m ilerde birleşiyorlar) olduğu saçma sapan pistlere vurduk kendimizi herkes gibi....Tatil elden gitmek üzereydi....O akşam Galatasaray-Fenerbahçe maçı var eee tam pansionuz bira-patates yaparız deyip onun avuntusuyla yinede yüzümüz gülüyor:)))
Varan3: Yemek vakti geldi kurulduk masalarımıza....Tam pansiyon anlaşmıştık dedim ya içkilerimizi söledik daha içkilerimiz gelmeden paralarını istemeye geldiler....Dedik tam pansiyon anlaştık ne parası?? Höönnkk
Gidin görevliyle konuşun cevabının arkasından ben hallediyorum dedim külhanbeyli edasıyla....Benim çaçaronluğumu bildikleri için rahat rahat devam edildi....Bide ne göriyim 5-6 kişi aynı şekilde tartşma içerisinde...Bende dahil oldum hemen....
Gözde hanımı bulun bana çabuk....
Gözde hanım herkesi kandırmış bizde onun için işten çıkardık kendisini..
Haaa kandırıldığımızın farkındasınız yani....
Bana görevlinin sölediğinide sölemek istiyorum....
"""Hanfendi paranız varsa suyunuzuda içersiniz şarabınızıda uzatmayın...."""
Azıma ne geldiyse sıraladım....
(Tolgişim geldide o sakinleştirdi beni)(Biliyor çünkü bu işe polis felan ne gerekirse katacağımı)
Neyse maç olduğu için yarın çıkış yapıyoruz deyip geçtim yerime...
Varan 4: Maçı bekliyoruz ama tv açık değil bekle bekle açık değil....Sorduk görevliyle konuşun....
Bastık küfürü ne görevliymiş yawww!!!!
Tolgişle tv yi açın demeye gidiyoruz meşhur görevliye....Receptiona yaklaştık telsizden bir ses....
"Digitürk yayını yok müşteriye uydurun bişiler...."
Nasıl yani yaaa deyip artık ben şok vaziyete geçmiştim....Tolganın damarına bastıkları için (Maç yok nasıl olabilir böle bişi) sazı aldı eline....
Nese kavgamızı ettik tartışmamızı yaptık.....
Sonuç maçı izleyemedik...
Varan 6: Çok yorulduk tabi bütün gün kavga et bağır çağır kabus bitmiyo...Yatalım sabah erkenden çıkalım....
Sapancaya inelim orda bi otelimiz var Kedi Kaya!! (başka bir postta anlatırım:))) kahvaltımızı yapalım planlarıyla odaya çıktık....
Odaya girdim dışarısından daha soğuk...Kaloriferler yanmıyo.....
Son kazığıda güzel atmışlardı...Zafer onlarındı evet yenilmiştik....Artık tartışacak hal kalmamıştı....

Değişim yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum bir daha adımımı atmadım....Atıcağımdan da şüpheliyim...Açıldığı ilk yıldı belki bazı şeyleri oturtmuşlardır...Ama ben onlar yüzünden hem rezil oldum,sinirlerim bozuldu,zamanım gitti, tatilim mahvoldu bide o soğuk odaları yüzünden 1 hafta grip oldum:(((
Eğer bir gün Kartepeye gitmeyi düşünürseniz...Hazırlıklarınızı anlattıklarıma göre yaparsınız ve umarım sorun yaşamazsınız:))) tık tık


25 Ocak 2010 Pazartesi

ÜTÜ=SABIR !!

Ütü yapmak bana göre sabır göstergesidir..Hiç özenmemişimdir ütü masasını tv önüne kurup saatlerce iç çamaşırları hatta çorapları bile ütüleyenlere...Aslında Küçükken o kadar severmişimki oyuncak bir ütü masam ve ütümle beraber bide elektrik süpürgem vardı ..Annem ütüsünü açtımı bende hemen kendiminkini açardım başlardım atletleri ütülemeye...Bide bozulurdum cok annem benim emeğimin üstünden çaktırmadan geçerken...Ya çoçuk kalbimin çok ağrıma gitti yaptığım şeyin beğenilmemesi nefret ettim yada küçük yaşta çok yıpratmışım kendimi sanırım ütüydü, evi süpürmekti derken:))...Annemin sen nasıl değiştin bu kadar küçükken saatlerce ütü yapardın cümlelerine maruz kalsamda cahilliğime ver deyip ütüsüz hayatımdan memnunluğumu herzaman dile getiriyorum...Herzaman eşimin ütülü gömlek istediğinde ne yapıcağımın zaferinin yakın olduğunu bilmenin gururuyla kahkaha atarak sölesede...Beklediği zaferi ellerine vereceğim kaçamıyacağım bir gerçek olcak sanırım:))

İşte ütü maceralarımı geçireceğim sevgili ütüm:))

                     Philips GC4640 Azur Ionic Ütü 

230.00 TL olan ütümü kampanyadan 160.00 tl ye fazla bile diyerek aldım..Hadi bakalım hayırlısı...Acaip sistemlere sahip komplike ütülere 500-600 vermeyi aklımdan bile geçirmedim...Yeter bu bana yaww dimi?:))

 

22 Ocak 2010 Cuma

ANILARIMIN KIŞI......


  Dışarda kar yağıyor...Karı, kışı soğuğu sevmem aslında ben ama boza çocukluğumdan beri içimi ısıtır...


 Boooozzzzzaaaaaaa  sesini duyduğumda cama yapışırdım bizim tanışıklığımız taa o zamanlara dayanıyor aslında...Şimdi kaybettiğimiz, bulamadığımız belki aradığımız değerlere sahip olduğumuz dönemlere....
"Bozacı amca" diye kıpkırmızı kesilene kadar bağırıp sesimi duyurmaya çalışırdım...Sanki nağralar atarak uzaklaşacak ve bir daha geri gelmicek, geldiği karanlığa tekrar gömülecekmiş gibi korkarak, heyecanla tekrar tekrar bağırırdım taki sesimi duyup sırtındaki güğümünü indirip bana soğuk, uzun kış gecemde sıcacık bir bakışla gülümseyene kadar....Annemin yanına koşardım bu sefer bağıra beğıra "duydu duyduuu" sürahiyi kaptığım gibi bozacı amcayla karşılaşma anımızı beklerdimm...
  Dolan sürahimi kucağıma alıp düşürmeden mutfağa yetiştirmeye hızlı adımlarla giderken annem ensemden yakalardı beni "düşürüceksin"....

  Bardağımı kaptığım gibi dolardı bozam eeee tarçın yokmu üstüne.... 

  Boza bana çocukluğumdan bir sestir, anılarımın kışıdır, artık herşeyin endüstriyel olduğu, bütün güzel şeylerin plastik şişelere sığdırıldığı şu dönemde eskiye özlemi biraz daha dindirmektir....
  
  Evime giderken sokaklara bakıcam yine karanlıktan duymaya çalışıcam, çocukluğumu,anılarımı ama biliyorumki ne çocukluğum nede bozacı amca karanlıktan sıcacık gülümsemesiyle gelmicek.....

21 Ocak 2010 Perşembe

1.MİM,2.MİM .....

1) Dokunulmazlıkların kaldırılması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kaldırılırsa en azından benim milletimin seçtiği vekilleri sarhoş bir şekilde kelimeler ağızlarında yuvarlanarak.....
sen benim kim olduğumu biliyormusun...Ben milletvekiliyim cümlelerinden kurtulmuş oluruz...
Aynı zamanda çok sevgili milletvekillerimizin,başbakanımızın,cumhurbaşkanımızın elini kolunu sallayarak yolsuzluk yapmalarını belki engeller bağımsızlığınıda yitiren yargıya devrederiz...
2) Seçim barajı kaldırılsın mı? Neden?
Ne münasebet...Birlikten kuvvet doğar...Bu baraj sayesinde kurtarıyoruz ipsiz sapsızlardan birazcıkta...
3) Adayların belirlenmesinde nasıl bir yöntem uygulansın?
Deniz baykal'ın kullandığı...
Kendisini sevenler ve sevmeyenlere göre belirlediği aday belirleme yöntemi hariç...
Herşeye açığım...Halk referandumu geçerli bir yöntem...
4) Yargı bağımsızlığı sizin için ne anlam taşıyor?
Çok önemli bir kavramdı bir zamanlar...Herkesin dilindeydi....
Heyy arkadaşım napıyorsun bu ülkenin hukuku var,mahkemesi var, savcısı hakimi var....
Sende kimsin...
Artık kimsenin dili varmıyo bu cümlelere....Benim bağımsız yargım artık iktidara bağımlı yargım oldu...
Acı ama gerçek...

Cevaplarımı verdim....
Bu mimi bana kimmi yolladı?
TABLONUN KENARINDAKİ TOZ  aslında bloglar arasında gezinirken keşfettim kendisini,
ilk olarak blog adı dikkatimi çekti girdim dünyasına taptazezik bir blog...Ama başarılı bir blog olcağından eminim...
-------------------------------------------------------
 2. Mim'im çiçeği burnunda gelinimiz demetten

1 - 14 Subat sizin icin ne ifade ediyor ?
Bayan: Belki bu sefer bana bi çiçek alırsın yaa ne dersin?
Erkek: Bu tarz şeyler hediye sektörünü canlandırmak için yapılan düzmeceler....

2-  Sokaklarda ekmekten cok kirmizi gulun satildigi bu gunde size de bir tane getiren yoksa kendinizi nasil hissedersiniz ?
Bayan: Benim neyim eksik şu sümüklü kızdan elinde güllerle geziyo...
Erkek: Hayatım senden başka güzel çiçek mi var....Gülüm benim...Çiçeğim..Sen iste ben sana 1 kamyon gül alıyım...O zman  hayaliyle çok  sevinmiştim ama hayalden öteye geçemedi://
En azından gönlümü yapıyor dimi?:)

3 - Bu zamana kadar aldiginiz Sevgililer Gunu hediyeleri icerisinde basucunuzdan ayirmadiginiz hediye hangisi?
Benden-Nişanlıma:Kocaman bir demet  gül :)) -uyarı anlamında-Bide onu taşıttım sokaklarda:))
Nefret eder....
Nişanlımdan-bana: Ertesi sene Arkadaşlarla süper bi uludağ tatili...İşe yaramış dimi;)

4 - Bu sene sevgiliye ne almali ?
Bu soruyu sordum....Aynen dialoğu yazıyorum....

Ben: Aşkım bana sevgililer günü hediyesi ne alıcaksın?
Nişanlımdan: Hiç bişi almıcam tatlım artık biz sevgili değiliz ki Nişanlıyız :))))
puauahahahu

5 - Peki size ne gelse dunyalar sizin olur ?
Bunuda sordum:)) 

Nişanlım: Sen gel canım benim yanıma yeter...(Balıkesir-Akçayda kendileri)canım benim kıyamam
Ben: Hayır sen gel....(Ben kocaeli semalarında)
Nişanlım:Ben seni istemeye geldim yaa...Sıra sende....
İşte bizim hikayemiz....Ama hakkını yemicem doğum günlerimi ve ilk çıkmaya başladığımız günü asla unutmaz...Hediyelerini de bu iki özel güne saklar...
Ben bu adamı seviyorum ....

Bende ...
life is beautiful...
düşünen balık
cep aynası...
gönderiyorum....
Öpüyorum herkesi...

20 Ocak 2010 Çarşamba

MİMmi?


Gül Bahçesi 'nin mesajını görünce heyooo ilk mimim deyip sevinip...Zormuş yaww deyip geri çekilmedim desem yalan olur:)))
İlginçmi yoksa hayatımdaki kendimde gördüğüm benim için önemli ayrıntıları ve beni tanıyanların ismimi sölediklerinde akıllarına gelen özelliklerimi filtreledim sizin için...Buraya bu kadar nasıl yazabildiğim hariç

İlk olarak...
Buraya bu kadar yazıyı nasıl yazabildiğimi anlamakta zorlanıyorum...Eminin arkadaşlarım bilseler inanmazlar..Sölüyorum gülüolar...Şu anda hiç bir arkadaşımda yok blogum://
Hayatımda çok isteyip yapamadığım bir ayrıntı günlük yazmak...Evde yaklaşık bi 10 tane günlüğüm vardır...Ama hepsinin sadece ilk sayfaları yazılı:))
"çılgın bediş" vardı hatırlıyomusunuz? Çocukluğıumda çok özenirdim..Onun gibi "Sevgili günlük" diye başlayıp hayatımı yazmak ve "iyi geceler günlük" deyip bitirmek. çok istedim ama hayatımda başarısız olduğum tek konudur...

İkinci olarak...
Çok fazla batıl inancım vardır...Aklınıza gelebilcek herşey aynı zamanda başkalarından öğrendiklerimide sünger gibi çeker hayatıma alır ve uygularım:))
Altıncı hissim çok kuvvetlidir...Çok iyi kahve falı hatta ondan daha iyi tarot bakarım:))Bazende hiç birşeye bakmadan içimden geleni sölerim....
Aman nazar değmesin..Tahtaya vur:)))


Üçüncü olarak...
Çok azimliyimdir...Diğer adım "AZİME" dir....Çok kişi bu ünvanımı almaya çalıştı ama henüz sanırım başaran olmadı:))
Kafama koymam ve başarmam lazım.....Kafama koyduğumda zafer benim olana kadar mutsuzumdur...Çok plancıyımdır...Ve bana artıları başarılarımdır...

Dördüncü olarak....
Geçmiş yıllara hayranlığım....Hayatıma aldığım her objede, cisimde etkisini hissederim, hissettiririm....
1950-60-70 li yıllar o dönemde yaşanmış politika, moda, müzik, olaylar, durumlar, güzellikler, çirkinlikler hakkında az çok bilgim vardır...Tarihi severim...Moda adıyla Vintage...Benim için tutkudur...

Beşinci olarak...
Pikaplar,Gramafonlar ve Plaklar tamamen benim için ayrı bir dünyadır...
Onlardan çıkan analog muhteşem ses eşliğinde yanında bir kadeh şarabımla çok hayal kurarım...Geçmişe giderim...Gelecek için kafama koyduğum şeyler bu dakikalarda şekillenir:))

Altıncı olarak...
İyisiyle kötüsüyle kinciyimdir...Asla bana yapılan bi iyiliği unutmam ve mutlaka karşılık veririm..Aynı zamanda yapılan kötülüğüde burnundan gelmesi için bekler en zayıf anında acısını çıkartırım:)) İnsanlara değer veririm...Severim...Özel günleri asla unutmam...Hatırlarım ve hatırlanmayı severim....

Yedinci olarak...
Güçlüyümdür...Kendime güvenirim...Ağlamayı sevmem...Ağlamakta gülmek kadar doğal gelmez bana...İçim ağlar ama yüzüm güler mutlaka...Kimseye belli etmeden kendim çözmeye çalışırım....Tek çözemiyeceğimi düşündüğüm şey Ölümdür...Çok korkarım ve ağlarım....

Sınırlama olamasa daha yazarım....Sanırım bu günlük ve yazı yazma olayınıda çözdüm:)))
Bende

Hadi bakalım biraz terlemek isterseniz...
Öpüyorum herkesi....




18 Ocak 2010 Pazartesi

TEŞEKKÜR EDERİM....


Ben geldimmm...
Yazımı yazmadan önce bir kez daha baktım yüzüğüme ve derin bi iç çektim...
Küçükken bana sorarlarmış 
Büyüyünce ne olcaksın 
Gelin olcam dermişim
İşte benim maceram böle başladı...
Evlilik delisi olarak görmeyin...Ama hepimizin hayalini ben her zaman çok derin yaşadım...

    Kırmızı kurdelalı bohçalarımı 
hayal ettim....

 
Anneciğim teşekkür ederim...Herşeye tek tek özen gösterip...Sevginle, biliyorum ki mutluluktan akıttığın gözyaşınla hazırladığın için...

Tek taşımı hal ettim...
        Babacığım, sevgilim teşekkür ederim...      
Benim için engüzelini istediğiniz için...
                                                                
                                                                
      Pastamı hayal ettim...
      İncicim teşekkür ederim...Bütün güzelliğini, heyecanını pastanın her köşesinde hissettirip bir kere daha benim için harikalar
   yaratıp kahramanım olduğun için...
              
Annem gözyaşlarını ben üzülmeyeyim diye mutluluğunun arkasına saklayıp yatağından herşeyin gönlümce olması için koşturduğun için...

Babacığım aklımın kaldığı herşeyi yapabilmek için verdiğin uğraş için...

Kardeşim benim yanımdan hiç ayrılmadan bütün herşeyi organize edip, yorgunluktan hiç şikayet etmediğin için 
Çok teşekkür ederim...

Annem, kardeşim, babam, doslarım ve mutlu olmam için seferber olan bütün sevdiklerim....
O kadar gurur duydumki sizlerle...Pır pır dönmeniz, muhteşem organizasyon yeteneğiniz, Ben mutlumuyum diye gözlerime bakıp anlamaya çalışmalarınız...Kaşım düşse bişimi istiyosun diye başıma toplanmalarınız...
Evet çok mutluydum...O kadar mutluydumki hiç bir fotoda dişlerimden dudaklarımı göremedim henüz....
 Teşekkür ederim en çok bizim hikayemizde yanımızda olduğunuz için....

Şu anda sabırla bu satırlarımı hala okuyan...
Vermem gereken zor kararlarda sizlere başvurduğumda, Duygularımı, karışıklıklarımı anlattığımda beni yalnız bırakmayıp tecrübeleriniz, verdiğiniz akıllarla beni yönlendiren blog arkadaşlarım gerçekten teşekkür ederimm hepinize..







15 Ocak 2010 Cuma

SİZE ANNE DİYEBİLİRMİYİM??



Dün akşam yastığa başımı koydum ve sanki hayatım film şeridi gibi geçti gözümün önünden...
Annem beni yandan bübüşcüm diye severken...Bizim için yaşadın be annem dedim içimden...
Hayat ne kadar garip toprağa ekin ek yetiştir büyüt...Meyve vermesini bile beklemeden sadece mutlu olması için karşılıksız sevginle açtır çiçeklerini...Sonrasında
Yaramaz bir çocuk bahçene girsin ve en güzel meyvelerini toplasın, çiçeklerini koparsın....Ama biliyosun annecim kökü sende,bahçende,kalbinde çok değerli çiçeğinin...
Bir tarafta senin için yaptığı herşeyi sadece bir "ANNE" lafıyla ödüllendirdiğin... Karşı tarafta daha 2 gün tanıdığın birine yine ANNE diyebilmek...Bu haksızlık değilmi...Hayatta anneme verdiğim tek değerli şey onun için..Çok büyük bir hata yaptığında bile Anneciğim lafıyla ve yanağında yapıştırdığın küçücük bir öpücükle bitirmezmisin bütün küslükleri...Bazı şeylerin, olayların durumların, değerlerin net,somut sıfatları vardır...Anne, baba, kardeş....Arkadaşına dost diyemezsin ki...Dostuna arkadaş demek inciltmez mi kalbini....Kükrersin "sen benim dostum kardeşimsin" diye...
Sonra içimi rahatlattım "hayır ben sadece sıfatı paylaştırcam" Anne lafımı ikiye bölücem...Anne sevgisini değil diye düşünürken...
Durdum..Acıdım kendime bu kadar basit ve yüzeysel düşünebilmeme....
Sen değilmisin..Bu kadının oğlunu deli gibi seven, çocuklarının babası olmasını isteyen, hayatını onla beraberken isteyen...Nasıl sadece bir sıfat olarak bakabilirsin...Oğlu için hayatını vermiş, meyve vermesini beklemeden sevmiş,Evett tıpkı senin,benim hepimizin annesi gibi....
Geçen hafta tanıştığımızda inanırmısınız tarif edilemez bir şekilde sevdim ben onu...Sanki hep benim yanımdaymış gibi...Sanki annemle ikisinin bahçesi aynı yerdeymiş gibi annem hasta olduğunda, beni sulamış, yapraklarımı sevmiş, banada hayatından bir parça vermiş gibi..
Sevdiğim adamın biriciği, hayatının anlamı benimde anlamım olurmusun...Beni severmisin...Bahçende banada yer açarmısın...Hiç üzmicem seni, mutlu olucaz söz veriyorum...
Sadece sıfat olarak değil sevgimle, içimden gelerek, dolu dolu kucaklayarak geliyorum hayatınıza
Kayınvalideciğim,
SİZE ANNE DİYEBİLİRİYİM??

12 Ocak 2010 Salı

gÜZEL OLDU gÜZEL!!!

Kadınlar için kuaförün önemi ne kadar büyük..Bunu bi kere daha anladım...Şu an içim çok rahatsız...Kendimi vefasız, nankör, satıcı, arkadan vuran biri olarak görüyorum...6-7 yıldır aynı kuaföre gidiyorum sevgili İlhamicim...Radikal bir kararla nişan için saçlarımı ona boyatmayıp...Yıllanmış arkadaşımı arkadan vurdum...Neden mi? Yılların verdiği bir bağ vardı...Benim sölediklerimi önemsememeye başlamış ben seni iyi tanıyorum bu sana olmaz şu hayatta olmaz cümleleri beni sinirlendirmeye başlamıştı...Ve yaptığı saçıda beğenmediğim halde kalbi kırılmasın diye
"aaa çok güzel oldu" diyerek, içime sinmeyerek ve parama acıyarak çıkıyodum son zamanlarda....
Yaa tamam senin payın çok büyük ama bende burdan mutlu ayrılmak istiyorum dimi...Yap işte istediğimi...Durumlar böle olunca bende rakip kuaförde kendimi buldum..Gıcıklıktan değil en iyi iki yerden biri olduğu için:))Koltuga oturdum ama soğuk terler boşaldı sırtımdan...Bakın dedim böle böle nerden transfer olduğumu söleyince ilgi arttı...Saçım tam istediğim gibi boyandı...Herkes çok beğendi...Özellik annem o genelde saç rengime kulp bulur..Dedim tamam afferin adamlara...
Biraz ukalalık gözüme battı ama sizi sevdim gençler...
Şimdi cumartesi Nişanım var.....
Elbise sonunda bitti bu akşam alıyorum...Ve geriye kuaför sorunum kalıyor...aslında planım şu yıllardır beğenmediğim saçımı bozdurmak içimden defalarca geçsede becerememiştim...Bu sefer sonunda bunu uygulayacam...Bi saç modeli bulmam lazım ilk hedef olarak....Yandan bi topuz istiyorum...Dalgalı,bol,doğal, dağınık...Arıyorum ama henüz etkileyici bi sonuç elde edemedim...Ben araştırmalara devam ediyim,  gözünüze çarpan bi model olursa haber çakın emi!!!!:))

11 Ocak 2010 Pazartesi

BAK BURDA ÖDÜLÜM VARMIŞ!!!







 Düşünen Balık ilk ismini öğrendiğim, ilk kendimi anlattığım, ilk mail arkadaşım teşekkür ederim bu ilk ödülüm için.....

Missdominikastylebox   çok yakından takip ediyorum blogunu seviyorum çünkü tek bir konu değil   içindekiler...Çok şey öğreniyorum blogundan ve bu devam edicek eminim çok teşekkür ederim...

Noyumberry  ilk yaşadığı yerle dikkatimi çekti şirin bir sahil kasabasında  hayat nasıl oluyor diye girdim dünyasına arkasından yaptığı takılarla, şapkalarla atkılarla büyüledi gözlerimi yeteneği....Çok teşekkür ederim...


Herkesin dünyasından, kafasından geçelerden, o gün kaleme aldıklarından farklı farklı haz duyuyorum...Herkesin ayrı bir ismi, ayrı bir özelliği var bende,...Herkesi farklı konular için takip ediyorum...Zor kısmı teğet geçiyor herkesi kocaman öpüyorum:))

8 Ocak 2010 Cuma

ELEKTRİK SÜPÜRGEM ://


En sevmediğim ev işlerinden 2.sidir kendileri..İlk sıra ütünün ve hiçbirine kaptırmaya niyetide yok...
Benim mutfağım olsun yeter...Diğerleri hallolur :))..
Elektrik süpürgemi philipsten aldım..Torbasız, sürahi gibi bişi var önünde...Görenler  "bu makina çok iyi" yorumları yaptılar ama fazla ilgi alanıma girmediği için "aaa sevindim" diyerek geçiştirdim...Yapabileceğim yorumlarım
-Estetik bir görüntüsü olması
-Renginin güzelliği
-Sessiz olması (en sessizi hangisi ise onu gösterin diye girdim içeri)

-Bide satıcı arkadaş pazarlama sırasında emiş gücü 300W diyerek avcunu hortumun giriş yerine dayayarak mak. havaya kaldırıp sallaması ve Reklam sloganı olarak "Fiyatı küçük kendi büyük" demesi üzerine:)) "Vay be yurdumun güzide satış danışmanlarının prezantasyon şovuna bak hele" diyerek
(etkilenmedim desem yalan olur:)) 
elektrik süpürgeme 350.00 TL ödeyip mağazadan uzaklaştım...Şu güne kadar tek muhattaplığımız bundan ibarettir...Ama için rahat mı derseniz? Şu anda kendisi ile aramız iyi...Aramızdaki duyguyu daha derinleştirmek isteyenler el kaldırsın....

6 Ocak 2010 Çarşamba

TEŞEKKÜR EDERİM BENHURUM :))

Dün benhurum den hediyelerimi aldım...Dün yaşadığım birsürü krizden dolayı postumu giremedim...Özürlerimi iletiyorum...

Ellerimi hediyelerimin üzerinde dolaştırdığımda emek, heyecan, dostluk, mutluluk bir sürü duyguyu beraberinde hissettim çünkü eminim ki ayşenciğimde aynı duygularla hazırlamıştı hediyelerini... 

Şu minik pembe çiçeğe gösterilmiş özeni, kimse heralde başka bişi ile değiştiremez..


Yeni yılı bana çiçekler gibi güzel, kelebekler gibi özgür, rengarenk getirdiğin için teşekkür ederim....


O Kadar güzel bir not iliştirmişti ki kutusunun üstüne...Güzel dilekler, temiz duygular, içten heyecanlar yaşattırdığın için de teşekkür ederim sana....

Ayvalık' ta buluşup güzel soframızda benim güzel tutacaklarımla getirdiğim tepsideki papalinalarımızı bugünkü heyecan ve mutluluğumuzla yemek üzere....

Öpüyorum kocamann...

4 Ocak 2010 Pazartesi

PARANOYAK TEORİLERİM VE BEN!!!



Çok hayal kurarım..Planlarım çok meşhurdur..Bir hayalimin yada planımın o kadar çok varyasyonu vardırki...İyisi kötüsü bana getircek sonuçları istatiksel bir şekilde analiz ederim...Bu durumda acayip bunaltırım ve bunalırım...
Ya öle olupta böle olursa?Ya işler sarpa sararsa? Böle dolu hikayem vardır tutturduğumda olmuşmudur olmuştur:))
Bu dönemdede yine paranoyalara başladım tabi hiç vakit kaybetmeden...Ama kabus görme adetim yoktur hep pembe rüyalar görürüm:() Dün akşam Nişan günümü gördüm!!! rüyamda sevgilimin babası çok laf sokuyor bana, bizimkilere ve onun her sölediği lafta böle yüreğim iniyo kalkıyoo ugghhhh fenaa...Babamda altta kalmıyor tabi ...Bu korkumun sebebi aslında ilk defa belkide hayatlarında kendileri gibi insanlarla karşılaşacak olmaları ve bir ipte iki cambaz nasıl oynayacak düşüncesi beni daraltıyorr..Çok benziyolar birbirlerine tabi birbirimize anlattığımız kadarıylaa..Allahtan rüyalarımın tuttuğunu görmüşlüğüm yoktur...

Çok soru işareti var kafamda gelin deprosyonuna ben şimdiden girdiysem herkes yandı...Ben fena yandım...Offff

Başka bir problemimizde benim en yakın arkadaşımla sevgilimün abisinin bir dönem çıkmış olmaları ve sonunda KÖTÜ bir şekilde ayrılmaları... Tolgiş en baştan beri arkadaşımı çok sevmesine rağmen kabul etmedi bu ilişkiyi...Benim öne atlamalarım sayesinde oldu..Bana o zman demiştiki: " biz seninle gün gelicek evlenicez...Ve ikisi arasında tercih yapılması gerektiğinde abimi tercih edicez bunu kabul ediomusun?" demişti
Bende o gazla "Ne olabilirki kabul ediyorum" demiş aptal gibi bi bağlantı kuramamıştım...

O sözüm suratıma çat pat vuruluyor...Arkadaşımın hatası yüzünden işlerin karışıp fena bir şekilde ayrılmaları ve Tolgişin asla gelmemesi lazım "Olmazzzz!!!" diye serzeniştleri arasında kaldım.... Şimdi ben en yakın arkadaşıma ne dicem? Olmasınıda çok istiyorum ... Yeni nişanlandı burda bahsetmiştim...Nişanlısı KISKANÇLAŞTI .... ve nişana gelmesini istemiyormuş paşam...Başka zaman olsa saçını başını yolardım şimdi sevindim -ne kadar kötüyüm yaaa:(( -....(3 numaramızdan aldım dedikoduları) Hiç sen söleyip kötü olma diyor bana ama eğer öle bi durum varsa içinin rahat olması için böle böle bi durum da var zaten deyip konuşmalımıyım ben şimdi...Böle arkasından iş çeviriyomuşum gibi hissediyorum....
Napıyım? 


a)konuş ve arkadaşının içini rahatlat...
b)Hazır karar verilmiş elleme hiç...
c)Ağzını ara önce, son kararını öğren...
d)Hiçbiri, Böle böle yap....


Bi el atın banaa yaaww:))

1 Ocak 2010 Cuma

Sevinç Çığlıkları ve 2010...




Umarım herkes keyifli girmiştir yeni yılımızın sayılarına...10 dan geriye sayarken düşünmemiştir hayatında olup biten gereksiz sıkıcı buhramları...Gülmüşsünüzdür, gözünüzden de bir damla yaş gelmiştir bu sefer mutluluğunuzdan...
Birkaç gündür yoktum ortalıklarda haftaya yapılcak nişan alışverişim için ani bir kararla salı gününe alıp sabah 10 akşam 10 sokaklarda gezerek bitmiş,yorgun bir halde evimde annemin babamın yanında 2 kadeh şarabımı içerken gayet mutluydum laptopın gözüme çarpmasıyla saate baktım daha 5 dakka var diyerek bloguma girdim ve tam BENHURUM arkadaşımın hediye haberini duyup ağzımı mutluluk ve şaşkınlıktan açtığımda saat 00:00 olmuş ve ben sevinç çığlıkları atarak girdim yeni yıla ...
Kafamda soru işaretleri vardı nolcak bu yıl iyimi kötümü diyor kararıma veremiyordum ama kararım artık açık ayşenciğimin  güzel hediyeleri güzellikleri, mutlulukları, sürprizleri bana vereceğine dair bir işaret....
Çok Teşekkür ediyorum...
Emin ol ki hepsini hatıra olarak saklıcam ojem kuruyup genleşene, havlum,tutacaklarım,takılarım ve makyaj çantam sandığımı süslicek, kullanmaya kıyabilirmiyim bilemiyorum ama ....
torunlarım: benim ninemin zamanında bir blogu varmış ve bu hediyeler ona çok uğur getirmiş diyecekler ve hep beraber bi kere daha hatırlıcam bu güzel yeni yılı ve hediyelerini....


Umarım yeni yılım, yılımız ilk dakikalarındaki mutluluğum, mutluluğumuz gibi  eksilmeden devam edicek ve hep beraber sevinçlerimize sevinç katmak, hüzünlerimize ortak olup eksiltmek için paylaşmaya devam edicezz...
MUTLU YILLARRRRRRRR......